Şerif Lokum, Kafe de Kafe’ye koşarak geldi. Gani Dalfidan, Elif Damla ve Rast beraber oturuyorlardı. Şerif katil diye bağırdı. Rast, Elif Damla şok içinde bakarken. Şerif çözdüm diye bağırıyordu. Gani Dalfidan ise hiçbir şey anlamamış bir şekilde bakıyordu. Şerif gitti, Rast’ın yakasına yapıştı. Bunu nasıl yaparsın söyle. Rast, Şerif kendine gel diye bağırırken, Elif bacak bacak üstüne atmış, çikolatalı sütünü içiyordu. Gani Dalfidan bu durumu anlayamamıştı. Sakin olun Gani Bey dedi Elif Damla. Ankara Emniyet Müdürü’nü de siz öldürdünüz biliyoruz. Gani Dalfidan bir anda bu olanları anlayamamıştı. Şerif Lokum teknolojinin gözünün yağını yiyeyim diyordu.
Peki bu sırada neler olmuştu?
Bay X yani Alper Tunga Aksu arkadaşları kısaca Ata derdi, öldüreceği kişilerin arasında kızının olduğunu görünce tüm bilgileri Şerif ile paylaşma kararı almıştı. Şerif’e Rast ile yaptıkları anlaşmayı, Rast’ın kendisine yüklü bir para teklif ettiğini söylemişti. Hatta Rast’ın eski kız arkadaşı olan, Gani Dalfidan’ın manevi torunu Neva ile işbirliği yaptığını söylemiş ve otoğrafları WhatsApp üzerinden Şerif’e göndermişti. Kendisi de tüm bilgileri yakarak yurt dışına kaçmıştı. Şeriften tek istediği bu bilgileri kızı ile paylaşmaması idi. Şerif kabul etmiş o sırada Elif’e “benimle evlenir misin?” diye mesaj atmıştı. Bu kendi aralarında bir şifreli mesajdı. Elif’e o sırada gelen diğer bir mesaj, Fuat Avni’ye yardım eden birisindendi. O mesajda da Gani Dalfidan isminde birisi ile Hakan Dalfidan’ın görüştüğü hatta Ankara Emniyet Müdürü’nün ölümü hakkında Gani Dalfidan’dan şüphelenildiği yazıyordu. Elif Damla’nın bu bilgileri twit atabilmesi için iki farklı kaynaktan doğrulatması gerekiyordu.
Şerif, Rast olduğu yerde oturttu. Söyle neden yaptın bunu?
Rast acı bir tebessüm ile konuşmaya başladı: “Can sıkıntısı… Tüm bu hayat çok sıkıcı. Birkaç yıl sonra bu ülkenin en zengin insanı olacağım. Porschelerim, helikopterlerim, yatlarım, katlarım var. İyi bir kız arkadaşım da var. Ama içimdeki boşluk… Zekamı kullanamıyor gibi oluşum… Ben seri katil olmak istiyorum. Zengin bir iş adamı değil. Sen Sherlock olacaktın ben ise Moriarty… Eğer kaliteli, hakkını verecek kötü kahramanlar olmasa iyilerin ne önemi kalır. Ali Rıza’nın Cingöz Recai’siz, Batman’in Joker’siz, Ninja Kaplumbağalar’ın Shredder’sız, Kenan Bey’siz Ezel’in bir kıymeti var mı? Sen büyük bir dedektif olacaktın. Ben ise dedektifin en yakın arkadaşı ve düşmanı yani hem Dr. Watson hem de Moriarty olacaktım ama anlamıyorum Şerif nasıl çözdün?
Şerif tebessüm ediyordu. Elif şok olmuştu ama bozuntuya vermek istemiyordu.
Ben çözerim benim adım Şerif Lokum. Ben realist değil sürrealist ve sürromantik bir dedektifim. Sen bunları boşver. Neden öldürdün bir Tantunici’yi.
Rast tebessüm ediyordu. Bu kişiyi aradım. Zira eski bir tantunici olması, biraz da siyasi bir kimliği olsun istiyordum. Siz ile Kafe de Kafe’ye gitmeden 1 hafta önce buldum. Devlet içindeki adamlarla anlaşmam gerekiyordu bu yüzden X Collection denilen parabolik yapıyla anlaştım. Kafamdaki kurguyu anlattım lâkin bazı noktalarda çok güvenmediğimden tüm detayları onlara anlatmadım. Bazı işleri Neva ile ikimiz hallettik. Mesela sana gizliden gizliye unutkanlık ilacı veriyordum. Mezarlıkta babanın mezarlığının üstüne yazıları biz yazdırdık. Bilerek sana arabayı verdim ki GPS ile rahatlıkla takip edeyim.
Bu yüzden ben mezarlıkta iken Neva’da oralarda idi.
Evet o, o sırada evi hazırlıyordu. Fotoğrafları falan hep biz koyduk. Afişleri, takılan plak hepsini biz ayarladık. Hatta orada oturan tantunicileri de biz ayarladık. Sizi o eve yönlendirmesi için.
Gani Dalfidan bu sırada söze girdi. Peki de benim ne alakam oldu?
Sizi olaya dahil etmek tamamen Neva’nın fikri idi. Zaten bu yüzden biraz da tantunici ismet abi olsun istedik. Sizin de hafıza problemleri yaşadığınızı biliyoruz. Zira bu yüzden bir günlük gibi bir şey tutuyorsunuz. Neva sadece sizin günlüklerinizle siz bir ara Mevlevihane’de iken gelip oynadı. Birkaç farklı fotoğraf koydu. Sonra o cenaze töreni… Üç hilal… Tüm bunlar işin biraz da tuzu biberi idi. Aynı zamanda Elif’i işin içine dahil etmek için. Birkaç fotoğrafı kendimiz yaptık.
Peki Hakan Dalfidan’ın bana söyledikleri ??
Hakan Dalfidan’a iki adamımız aracılığıyla yanlış istihbarat verdik. O da inandı. Sizinle görüştü bu yüzden.
Şerif tekrardan söze girdi. Yani tüm bu adama sema şekli verilmesi, yazı yazılması hepsi ama hepsi sadece olayı süslü göstermek için öyle mi?
Kesinlikle. Aslında size birkaç ipucu vermeye de çalıştık ama demek ki yeterince açık olamamışız ya da çok fazla vermişiz. Neyse gençler ölenle ölünmez. Büyük bir ihtimal mahkeme beni suçsuz bulacak. Bulmalı. Düşünsenize o kadar kişiye iş istihdam eden iki ailenin tek varisiyim. Tutuklandığım halde kaç bin işçi işsiz kalacak. Türkiye bir nevi ekonomik krize düşecek. O yüzden sizinle daha çok karşılacağız Şerif efendi. Pardon Şerlok.
O sırada polisler geldi. Rast ile Gani Dalfidan’ı alıp götürdü. Elif Damla ile Şerif masada baş başa kalmışlardı. Elif Damla, Şerif’e hayran hayran gözlerle bakıyor Nasıl çözdüğünü anlayamıyordu? Sessizliği Elif Damla böldü.
- Evet
- Ne evet
- Evet işte.
- Ya Elif zaten yeni bir cinayeti yeni çözmüşüm. Kafam allak bullak. Ne konuşayım?
- Ben sana konuş demiyorum ki evet diyorum.
- Eee işte evet diyerek beni konuşturmaya, bu olayı nasıl çözdüğümü anlatmaya çalışıyorsun.
- Yooo
- Ne demek yooo
- Sadece evet diyorum.
- Yoksa Ev – et şeklinde mi anlamalıyım? Hani eve gidelim et yiyerek bunu kutlayalım gibisinden. Zaten çok da açım.
Elif Damla tebessüm etti. Telefonu kısa bir süreliğine eline alıp bıraktı. Şerif bu duruma şaşırmıştı zira baş başa birisi ile konuşurken en sevmediği hareketlerden birisi bu idi. Bir an cebindeki telefonun titrediğini hissetti. Elif Damla mesaj atmıştı: Evet diye. Şerif anlamamanın kızgınlığı ile bir de bu kız milleti ne tuhaf diye söylenerek mesajı sola kaydırarak telefonun kilidini açtığında…
Şerif mutluluktan ne diyeceğini bilmiyordu. Sanki bir rüyada idi.
- Bir Öğrenci Odası
Yaman odanın kapısını açıp, karşılaştığı manzarayı görünce tebessüm etti. Masanın üstünde yarım kalmış tantuni ve ayran, bilgisayarda açık kalan Ezginin Günlüğü’nden Aşk Bitti adlı şarkı, yine Orta Dünya ile ilgili bir forum açıkken, bilgisayarın hemen yanı başında duran Sherlock Holmes’un tüm hikayelerinin olduğu kitap, raflarda Cingöz Recai, Arsen Lüpen hikayeleri, Agatha Christie’nin kitapları… Usulca Şerif’in omzuna dokundu. Oğlum uyan. Şerif “evet dedi abi” diye sayıklıyordu. Şerif diye daha yüksek bir sesle bağırınca, Şerif olduğu yerden sıçramış. Ne o bir rüyamıymış OLAMAZ OLAMAZZZ diyerek bir Kenan Komutan edasında bağırmıştı. Kendine gelmeye çalışırken, bilgisayarda çalan şarkıyı kapatmış. Radyoyu açmıştı. Çalan şarkı Elif Dedim Be Dedim çıkınca, hemen kanalı değiştirdi, diğer radyoda ise İncecik Bir Kar Yağar/Tozar Elif Elif Diye adlı şarkı çalıyordu. Bunu da hızlıca değiştirdi. Şimdiki radyo kanalında ise Elif Gibi Sevmek adlı kitap tanıtılıyordu. MAKSUS MU YAPIYONUZ LAN BUNLARI diye tekrardan bağırdı. Yaman bu tepkiler karşısında şaşkınlık ile Şerif’i izliyordu. Şerif, Yaman’ın şaşkınlığını anlayıp gördüğü rüyayı baştan sona kadar hatırladığı kısmı ile anlattı. En çok da Elif Damla’da aklı kalmıştı. O sırada komiser olan abisinden Şerif’e teşekkür mesajı atmıştı. Cinayet Masası’nda çalışan abisinin bazı dosyaları çözmesinde yardımcı olurdu. Kahvaltı yapmak için Efsane Kafe’ye giderken, aklında bir soru vardı. Acaba rüyalarda aşık olduğumuz insanları gerçek hayatta bulabilir miydik? Şair lakaplı arkadaşından bir mesaj gelmişti.
“Sherlock Holmes’u taklit ediyor zaman/Atıyor kendini sırlara/Neden her rüya/Bir kadının aşkını taşır mutlaka”
- Bir Uçak
Elif, uçağın kalkmasını beklerken, sabah gördüğü garip rüyanın etkisindeydi. Rüyasında birisinin evlenme teklifine evet demiş, hatta kendisi Fuat Avni bile olmuştu. Hayat dedi ne kadar garip. Rüyasında evlenme teklifi yapan çocuğu tekrar görebilir miydi? Bununla ilgili bir film izlemişti çocukken. Bir adam rüyasında bir kıza aşık oluyor, sonra onu bulmak için dünyayı dolaşıyordu ve buluyordu da. Saçmalama Elif, dedi. Bu tür şeyler ancak filmlerde olur. Çantasından mikrobiyoloji notlarını çıkarıp okumaya başladı. Dönem birincisi olup aynı zamanda seyyah bir kızın ödediği bedel, yolculuklarda şiir değil not okumaktı. Notları ikinci okuyuşu idi bu. İlk okuyuşunda kenarına bazı cümleler yazmıştı. Kaldığı yeri açtığında, karşılaştığı cümle “Cennete gitmek istiyorum otostopla” olmuştu. Hayaller cennet fakat hayatlar cinnet idi. Kulaklığını taktı. Uçak havalanmaya başlarken, çalan şarkı: Emel Sayın – Rüyalar Gerçek Olsa.
1. Sezon Sonu
https://www.youtube.com/watch?v=2Aohukzu72A
Bir yanıt yazın